MHP Elazığ Milletvekili Semih Işıkver’in, Baskil ilçesinde yetişen kayısının “Malatya Kayısısı” adıyla tanıtılmasına tepki göstermesi ve “Baskil Kayısısı” olarak ayrı tescil edilmesi gerektiğini söylemesi yeni bir tartışmayı gündeme taşıdı. Konuya ilişkin açıklama yapan Malatya Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan, “Coğrafi işaret tartışması yerine üreticilerimizin refahını artıracak ortak çözümler üretmek gerekiyor” dedi.

MHP Elazığ Milletvekili Semih Işıkver’in, Baskil ilçesinde yetişen kayısının “Malatya Kayısısı” adıyla tanıtılmaması ve “Baskil Kayısısı” olarak tescillenmesi yönündeki açıklamaları iki şehir arasında tartışma yarattı.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır’ı ziyaretinin ardından sosyal medya hesabından açıklama yapan Işıkver, “Elazığ/Baskil’de çiftçimizin alın teriyle yetişen kayısının adı ‘Malatya Kayısısı’ değildir. ‘Baskil Kayısısı’dır. Şeker oranı, kalorisi ve olgunlaşma zamanı farklı. Bu ürün ayrı bir değerdir” ifadelerini kullandı.

Işıkver’in paylaşımı, Elazığ’da bazı kesimlerden destek görürken Malatya cephesinde ilk yanıt, aynı partiden MHP Malatya Milletvekili Mehmet Fendoğlu’ndan geldi.

Fendoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, coğrafi işaretin “bir ürünün bölgesel markalaşmasının” simgesi olduğunu belirterek, “Markalaşma bir kişinin ya da şehrin tekelinde değil, coğrafi işaret o yöredeki tüm üreticileri kapsayan bir şemsiyedir. Bölgemizde kayısı üretiminde lokomotif şehir Malatya’dır” dedi.

Fendoğlu, Malatya’da 8 milyon 932 bin 288 kayısı ağacı ve 40 bin 870 kayıtlı üretici bulunduğunu, Elazığ’ın Baskil ilçesinde ise 814 bin kayısı ağacı ve 3 bin 948 üretici olduğunu belirterek üretim farkına dikkat çekti.

“Elazığ Baskil Kayısısı AB Tesciline Dahil”

Malatya Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan, Elazığ Milletvekili Semih Işıkver’in “Baskil Kayısısı ayrı tescil almalı” açıklamalarına yanıt vererek, Avrupa Birliği Coğrafi İşaret Belgesi kapsamında Elazığ’ın Baskil ilçesinin zaten Malatya Kayısısı tesciline dahil edildiğini söyledi. Özcan, “Yeni bir marka veya tescil tartışması gereksiz. Kayısıda yapılacak iş, bölgesel işbirliği ile üreticinin hakkını ve ekonomik değerini artırmaktır” dedi.

Başkan Özcan açıklamasında, “Şimdi tabii birkaç gündür kamuoyunda sıcak bir tartışma var. Bu tür çıkışlar Elazığ’la olan ilişkilerimizi soğutamaz. Biz buradan Elazığ’a çok teşekkür ediyoruz, çünkü depremde en hızlı ve en çok desteği veren illerin başında Elazığ geliyordu. Semih Bey belki Baskil’in veya Elazığ’ın, üreticinin hakkını ve hukukunu korumak adına böyle bir söylemde bulundu. Ama şunu görmek gerekir ki, Türkiye bir tarım ülkesidir ve Malatya Kayısısı, Türkiye’nin ve dünyanın tanıdığı prestijli bir üründür” dedi.

“Malatya Kayısısı, Bölgesel ve Küresel Marka Değeridir”

Özcan açıklamasında, Malatya’daki üretim kapasitesine de değinerek, “Bugün Malatya’da 10 milyon kök kayısı ağacı ve 1 milyon dekar alanda üretim yapılıyor. Yaş kayısı üretimi 1 milyon tona, kuru kayısı üretimi ise yaklaşık 200 bin tona ulaşmış durumda. ” ifadelerini kullandı.

“Tartışmak Yerine İşbirliği Önemli”

Kayısıda tartışma yaratmanın fayda sağlamayacağını belirten Özcan, “Bölgesel işbirliği ve koordinasyon, üreticinin ekonomik haklarını korumak açısından çok daha önemli. Malatya, yüzlerce işletme ve binlerce çalışan ile kayısı üretim ve ihracatında Türkiye’nin lideri konumundadır. Yıllık 100 bin ton ihracat ile Türkiye’nin kuru meyve ihracatının yüzde 25’ini gerçekleştiriyoruz” dedi.

Özcan, “Malatya kayısıda tüm bu yatırımlarla marka değerini güçlendirmiştir. Tartışmalar küçük dünyalar için olabilir; ancak gerçekler ve rakamlar ortadadır. Bu nedenle yeni bir marka veya ayrı tescil yaratmak yerine, bölgesel işbirliği ve üreticiyi güçlendirecek projelere odaklanmak gerekir” ifadelerini kullandı.

“Malatya Kayısısı, 60 Yıllık Bir Markadır”

Malatya Kayısısının sadece bir ürün değil, Türkiye’nin dünyada tanınan tarımsal markalarından birisi olduğunu da belirten Özcan, “1978’den bu yana oluşturulan marka değeri, 2017’de alınan Avrupa Birliği Coğrafi İşaret Belgesi ile uluslararası düzeyde tescillenmiştir. Bugün dünyanın birçok yerinde ‘Malatya Apricot’ denildiğinde insanlar Türkiye’yi tanıyor. Bu, 60 yıllık bir üretim ve ihracat başarısının sonucudur. Biz Türkiye'nin kuru meyve ihracatının yüzde 25’ini yapıyoruz. Bakın Türkiye'nin toplam kuru meyve ihracatı 2 milyar dolar biz bunun 500 milyon dolarını yapıyoruz. Yani Malatya bu tartışmaları aşmış bir şehir” ifadelerini kullandı.

Özcan, coğrafi işaretin sadece bir şehir ya da üreticiye ait olmadığını vurgulayarak, “Bu belge, Malatya merkezli olmakla birlikte Elazığ’ın Baskil ilçesi, Sivas’ın Gürün, Adıyaman’ın Gölbaşı ve Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçelerini de kapsar. Yani bu ürün, bir rekabet değil, bir üretim havzası bütünüdür” dedi.

“Tartışma Değil, Ortak Akıl Gerekli”

Ramazan Özcan, tartışmaların üreticiye zarar verebileceğine dikkat çekerek, “Elazığ’la, Sivas’la, Adıyaman’la, Kahramanmaraş’la bir rekabet içinde olmak doğru değil. Kayısıyı tartışarak değil, birlikte geliştirerek güçlendirebiliriz. Hep birlikte üretim kalitesini artırmaya, yeni pazarlara ulaşmaya ve markamızı büyütmeye odaklanmalıyız” dedi.

Özcan, önümüzdeki dönemde bölge illerinin katılımıyla bir “Kayısı Çalıştayı” düzenlenmesi gerektiğini belirterek, “Üretimden ihracata kadar süreci masaya yatırıp ortak stratejiler geliştirmeliyiz. Amacımız markayı korumak değil, büyütmek olmalı” ifadelerini kullandı.

Özcan, Elazığ’ın Malatya için bir kardeş şehir olduğunu vurgulayarak, “Baskil de bu anlamda bölgenin ürünlerini ekonomiye kazandırıyor. Bu ürünlerin ihracatı ise Malatya’dan gerçekleştiriliyor” dedi.

Özcan, Baskil kayısısının kalitesinin de göz ardı edilmediğini belirterek, “Kalite konusunda Baskil kayısısının kendine özgü aroması ve kalitesi mutlaka vardır. Bunu da dikkate alıyoruz. Burada herhangi bir ayrımcılık söz konusu değil” ifadelerini kullandı.