İstanbul’da iş bulma vaadiyle kandırılan ve 7 Haziran 2024 tarihinde Büyükçekmece’de vahşice katledilen Sedef Güler için adalet mücadelesi sürüyor. Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM), olayın 2. duruşması öncesinde yaptığı açıklamada, bu vahşetin yalnızca bir kadın cinayeti değil, açık bir insanlık suçu olduğunu vurguladı.

KADEM avukatı Sinem Ermiş’in yaptığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Sayın basın mensupları, adalet gönüllüleri...
 Bugün burada, 7 Haziran 2024 tarihinde İstanbul Büyükçekmece’de vahşice katledilen Sedef Güler için toplandık.
 Sedef, 'iş bulma' vaadiyle kandırılmış, elleri koli bandıyla bağlanarak, ayaklarına zincir ve ağırlık takılarak bir halıya sarılmış halde denize atılmıştır.
 Bu bir kadın cinayeti değil; apaçık insanlık suçudur.”

Bugün, Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada sanıklar Yavuz Güngör ve Fırat Baykara, “çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı kasten öldürme” suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanıyor.

Açıklamada, sanıklardan birinin suça ortak edindiği bir başka kişi aracılığıyla yurt dışına kaçtığı, ancak sonrasında Türkiye’ye iadesinin sağlandığı belirtildi. Olay yerinde bulunan deliller, maktule ait eşyalar ve sanıkların birlikte kullandığı evin, cinayetin tüm vahşetini ortaya koyduğu ifade edildi.

KADEM avukatı Sinem Ermiş, adalet mücadelesini sürdüreceklerini ve faillerin en ağır şekilde cezalandırılması için süreci sonuna kadar takip edeceklerini belirtti:

“Kadınların yaşam hakkını savunmak, faillerin hak ettikleri cezaları almalarını sağlamak ve adaletin tesisi için buradayız.
 Bu ülkede hiçbir kadın, 'güvende hissetme' hakkından yoksun bırakılamaz.
 Kadınların yaşama hakkını savunmak yalnızca hukukçuların değil, tüm toplumun sorumluluğudur.
 Bu sorumluluğu üstleniyor ve buradan haykırıyoruz: Adalet, adalet, adalet!”

KADEM, kamuoyunu, basın mensuplarını ve kadın cinayetlerine karşı ses yükselten herkesi bu davaya sahip çıkmaya çağırıyor.
 
 “Kadınların yaşama hakkı için, adalet yerini bulana kadar buradayız.”