Asrın felaketi sonrası yıkımın büyük olduğu Malatya’da, Kışla Caddesindeki yapılar da yeni çarşı projesi kapsamında yıkılacak. Bu konuda mağdur olan Kışla esnafını ziyaret eden Büyükşehir Belediyesi Bağımsız Adayı Prof. Dr. İbrahim Gezer, öncelikli olarak yıkımı yapılan meydanlardaki işyerlerinin yapımına hız verilmesi gerektiğini söyleyerek buradaki esnafa biraz daha müsaade edilmesini istedi.

6 Şubat depremlerinde Malatya’nın çarşısı yerle bir olurken ayakta kalan Kışla Caddesi’ndeki binalarda yeni çarşı projesine dahil edilerek yıkılacak. Depremle birlikte binlerce esnaf işyerini kaybederken Kışla esnafı ise kendilerine gelen yeni yıkım tebligatı ile mağdur oldu. Esnafı yalnız bırakmayarak sorunlarını dinleyen Büyükşehir Belediyesi Bağımsız Başkan Adayı Prof. Dr. İbrahim Gezer, yaşanan belirsizliğin esnafı mağdur ettiğini dile getirdi.

Saray Mahallesi’nin de projeye dahil edilmesi ile Dörtyol mevkiine kadar olan sağlam binaların da yıkılacağını öğrendiklerini ifade eden Gezer, “Bununla ilgili esnafa bilgi verilmiş ama burada ciddi rahatsızlıklar var. Bu planın birkaç kaç kez değiştirmesinden dolayı ciddi kuşkular var. Esnafımızın rant hesaplarıyla ilgili olduğu konusunda endişeleri var” dedi.

Kışla esnafının bu konuda taleplerinin kendilerine biraz daha zaman tanınması olduğunu ifade eden Prof. Dr. Gezer, “Şehrimizde zaten ciddi bir yıkım yaşandı. Şehir merkezin özellikle geniş alanlar şu anda yıkılmış durumda ve inşaata müsait durumda. Oralarda da 1-2 temel atıldı ama sürdürülemedi. Buradan yetkililere şöyle bir seslenmiş olalım. Özellikle o yıkılan şehir merkezinin inşaatlarına ağırlık verilmesi, oranın imar planlarının bir an önce bitirilmesi gerekiyor. Şu anda burada ayakta duran yüzlerce esnafımız evlerine ekmek götürüyor buralardan. Bu binaların bir şekilde bir süreliğine, en azından 3-5 aylığına yıkımlarının ertelenmesi müsaade edilmesi gerekir. Çünkü zaten çok az bina stokumuz kaldı Malatya'da” ifadelerine yer verdi.

Saray mahallesindeki yapılacak proje ile ilgili mutlaka bölge esnafı ile istişare edilmesi gerektiğini de vurgulayan Gezer, şunları söyledi:

“Mutlaka istişare toplantılarının yapılması, ortak aklını harekete geçilmesi, katılımcı bir yaklaşımla yapılması çok önemli. Çünkü ciddi bir belirsizlik var bu konuda. Yani belirsizlik demek kriz demektir, belirsizlik demek kaos demektir, belirsizlik demek şaibe demektir. Bir sürü farklı şeylerin akla gelmesi demektir. Bunun ortadan kalkması için ben buradan yetkililere sesleniyorum. Biran önce bu konuyla ilgili bir kriz masasının kurulması gerekiyor. Bir an önce bu konuda hatta bir bilim kurulu da kurulması gerekiyor. Bilim kurulu ve kriz masasının beraber yürütülmesi gerekiyor. Maalesef ortada bir bilim kurulu yoktur şu anda. Bunun çok daha öncesinden oluşturularak bu çalışmalar bilim kuruyla birlikte eşgüdüm halinde yürütülmesi gerekiyordu. Bir bina çürük değilse yıkılması gerektiği çok net ortaya çıkmadıkça binalarımızı yıkmaktan kaçınmamız gerekiyor. Çünkü zaten çok az bina stoku kaldı. Zaten çok sayıda yıkılmış alanlar var, öncelikle oranın inşaatına ağırlık verilsin. Oraya biraz odaklanın ve bu alanlar zaten halihazır ayakta duran alanlar. Esnafımızın biraz daha ayakta kalabilmesi için evine ekmek götürebilmek için müsaade edilmesinin önemli olduğunu düşünüyorum.”

Prof. Dr. Gezer, ayrıca Malatya’da orta hasarlı binalarda bazı vatandaşların oturmaya devam ettiğini de hatırlatarak “Burada kalan vatandaşlarımız, evlerinin doğalgazları kesildiği için ciddi sıkıntılar yaşıyor. Bunun bir an önce giderilmesi gerekiyor. Komşu illerin birçoğunda orta hasarlı bu evlere doğalgaz verilmiş durumda. Eğer gerekiyorsa bu insanlarımızdan taahhütname alınarak bu evlere doğalgaz verilmesi gerekiyor. Belki depremden değil ama bu insanlarımız soğuktan ölecekler böyle giderse. Orada yaşayan çocuklar var, yaşlılar var. Bununla bir an önce gündeme alınması gerekiyor” şeklinde konuştu.

31 Mart günü kendilerine yetki verilmesi durumunda, Malatya’nın yeniden güçlü bir şekilde ayağa kaldırılması adına tüm projelerinin hazır olduğunu da söyleyen Gezer, “Göreve geldiğimizde bu süreçlerin tamamını açık, şeffaf, bilimsel ve bilim kurumları ile birlikte yürüteceğiz. Şehrimizin yeniden yapılanmasında ciddi bir kitle iletişim sistemi gelişeceğiz. Aktif ve etkin bir kitle iletişim sistemi geliştireceğiz. Ne yapacaksak insanlarımızla birlikte yapacağız. Ne karar alınacaksa çoğulcu, katılımcı, ortak aklı harekete geçirerek karar alacağız. İnsanlarımızı bu kaostan, krizden ve belirsizlikten kurtaracağız” diye konuştu.