Cumhuriyetimizin 102. yılına ulaşmanın gururunu ve onurunu yaşıyoruz.

29 Ekim 1923, Türk milletinin kendi mukadderatına sahip çıktığı, devletin milletle bütünleştiği bir milattır. Cumhuriyet; hürriyetin, millî iradenin ve devlet aklının eseridir. Yüce Türk Devletinin Temeli, Milletin İradesidir.

29 Ekim 1923 Türk Milletinin iradesi tarihin seyrini değiştirdiği kutlu bir milat, bin yıllık Türk tarihinin şuurunda, Malazgirt'ten Sakarya'ya, Dumlupınar’a büyük bir iman ve kararlılıkla verilen mücadelenin onur madalyası, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin de ifade ettiği gibi, “Cumhuriyet bir lütuf değil, aziz milletimizin alın teriyle, kanıyla, imanıyla kazandığı bir şeref nişanesidir.” Türkiye Cumhuriyeti, bağımsızlığını kurtarmak isteyen milletimizin ruhundan doğan bir şaheserdir.

Temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti sonsuza kadar var olacak, vatan ve millet sevdalılarının emsalsiz mücadeleleriyle korunup kollanacaktır.

Bugün, 102 yıl sonra, bize düşen görev; hatırlamak değil, anlamak ve yaşatmaktır. Devlet, milletin ortak mirasıdır; onun sürekliliği, milletin her ferdinin sorumluluğu altındadır. Cumhuriyet, bir milletin tarihî mücadelesinin, özgürlüğünün ve birliğinin en somut ifadesidir.

Bu vesileyle Cumhuriyetimizin 102. yıldönümünde, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucu Başbuğu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve kurucu kahramanlarını rahmetle anıyorum. Millî Mücadele’de, ayrıca yakın veya uzak tarihimizde vatan ve millet için can vermiş Aziz Şehitlerimizi, ebediyete intikal etmiş Kahraman Gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla yad ediyor, Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum.

       Bu duygu ve düşüncelerle; Aziz Milletimizin ve Malatyalı hemşerilerimin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı yürekten tebrik ediyorum.