Bu Haberi Yazdır

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Malatya’da okul aidatı ödenmediği için bir çocuğun anaokulundan atıldığı iddialarına ilişkin, “Bakanlık kaydının silinmediğini söylüyor. Haber sitelerinde var ama yalan söylüyorlar. Çocuğun kaydı 96 TL için silinmiş” açıklamasında bulundu.

İşsiz kalan bir velinin, 90 TL ‘aidat borcu’ yüzünden çocuğunun Malatya Şehit Orhan Bakış Anaokulu’ndan atıldığı iddiaları,  okul müdürüyle konuşmalarını cep telefonuyla kaydedip  sosyal medyaya yükleyen öğrenci velisi tarafından gündeme getirilmiş, veli 42 gün okula gönderdiği öğrencisinin aidatını ödeyemediğini, bu nedenle okuldan atıldığını öne sürmüştü. Milli Eğitim Bakanlığı ise, olayın bir iletişim sorunu olduğunu, öğrencinin kaydının silinmediğini açıklamıştı.

CHP Malatya İl Teşkilatı’nda, İl Başkanı Enver Kiraz ve partililerin katılımıyla bir basın toplantısı düzenleyen Ağbaba, Malatya’da okul aidatı ödenmediği için bir çocuğun anaokulundan atıldığı iddialarına değindi.

“ÇOCUĞUN KAYDI 96 TL İÇİN SİLİNMİŞ”

Ağbaba, Milli Eğitim Bakanlığı’nın “Öğrencinin kaydının silinmesi söz konusu olmamıştır. Okul yöneticimizle öğrenci velimiz arasında yaşanan iletişim sorunu giderilmiştir, öğrencimiz eğitimine ara vermeden devam etmektedir” açıklamasının doğruyu yansıtmadığını ileri sürerek, “Parası olmadığı için bir öğrenci anaokulundan atılıyor. Anaokulundan atıldığı sosyal medyaya düşüyor, okul ve okul müdürü inkar ediyor, ‘Böyle bir şey yok’ diyor. Bizde bununla ilgili belgeyi basın mensuplarıyla paylaşıyoruz. 13 Kasım’da yazılan yazı, ’14 Kasım itibariyle okulumuzun öğrencisi oğlunuz kaydı silinmiştir. Bu tarihten sonra öğrencinin okula getirilmemesi konusunu bilgilerinize arz olunur’ demiş. İşte belgesi de bu. Okul müdürünün imzasıyla belge bu. Ne kadar borcu var, 90 TL. Aileye ulaştık, konuştuk. Genel başkanımızın da bu konudan bilgisi var. Bakanlık kaydının silinmediğini söylüyor. Haber sitelerinde var ama yalan söylüyorlar. Çocuğun kaydı 96 TL için silinmiş” iddiasında bulundu.

“MHP VE AKP ZORDA”

Ağbaba, yerel seçim öncesi ittifak haberlerinin konuşulduğunu ifade ederek, “MHP, önce Cumhur İttifakı’nın devam edeceğini açıkladı, ‘Eğer Cumhur İttifakı olmazsa, büyükşehiri almazsak başkanlığın tartışmalı olacağını’ söyledi, ardından Devlet Bahçeli bir dönüşle, ‘Biz bu ittifakta yokuz, İstanbul’da her yerden adayımızı çıkaracağız” dedi. Devlet Bahçeli, dün farklı bugün farklı şeyler söylüyor. MHP-AKP içerisinde bir ittifak tartışması devam ediyor. Biz bunu ilgiyle izliyoruz. Şimdi bu tartışma MHP’nin de içine sıçradı. Devlet Bahçeli, milletvekiliyle atışıyor. Burada MHP’nin ittifak istediği kesin çünkü MHP görüyor ki, bütün anketler gösteriyor ki hem MHP’nin hem de AKP’nin durumu çok zorda. MHP milletvekilinin de açıklaması o yönde, ‘Eğer ittifak olmazsa saraydan zılgıt yenebilir’ diyor. Dolayısıyla bir ittifak arayışı var” diye konuştu.

“RESMİ İTTİFAKTAN ÖTE TABANDA BİR İTTİFAK ÖNERİYORUZ”

Cumhuriyet Halk Partisi’yle İyi Parti arasındaki görüşmeleri de değerlendiren Ağbaba, “AKP ve MHP ne yaparsa yapsın, önümüzdeki yerel seçimlerde büyükşehir ve Türkiye’nin birçok yerinde seçimleri kazanacağını görüyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi de başından beri seçimlere bir siyasi partiyle resmi ittifaktan öte tabanda bir ittifak öneriyor. Tabanda bir ittifakı savunuyoruz. Bunu da göstereceğimiz adaylarla sağlamaya çalışıyoruz. Onda da başarılı olacağımızı biliyoruz. İyi Parti’yle görüşmeler devam ediyor. İyi Parti ile partimiz görüşüyor, bu konudaki amacımız AKP-MHP ittifakındaki gibi bir maç değil, her alanda baskının, tek adamlığın hakim olduğu yerlerde Türkiye’nin nefes alacağı hamleleri yapmaya devam edeceğiz. Bundan sonrada Cumhuriyet Halk Partisi’nin göreceksiniz ki yerel seçimlerde hem adalet yürüyüşündeki hem de 16 Nisan’daki o ruhu taşıyan hamleleri yapmaya devam edeceğiz. AKP ile MHP bir kafa karmaşası içerisinde, MHP kendi içinde genel başkanıyla milletvekili Twitter üzerinden atışıyorlar, bizde onları ilgiyle izlemeye devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“BİZ, O AKADEMİSYENLERLE BERABERİZ”

Ağbaba, Anadolu Kültür’e yönelik operasyonla ilgili, “Birçok bilim insanına operasyon yapılıyor. Anadolu Kültür Derneği’nde Prof. Dr. Betül Tanbay Tüten, Prof. Dr. Turgut Tarhanlı ve gazeteci Çiğdem Mater Utku’nun da aralarında olduğu 13 kişi gözaltına alınıyor. Neden gözaltına alınıyor, Gezi eylemleriyle ilgili soru soruluyor. Arkadaşlar Gezi, AKP’nin kimyasını bozan bir isyandır. Gezi, bir suç değildir. Gezi, bizim Türkiye’deki geçmişimizin en önemli, şanlı olaylarından birisidir. ‘Darbe’ diye nitelendirilerek, Gezi’yi önemsizleştirmeye çalışıyor. Gezi’yi savunduğumuzu söyleyelim tüm Türkiye 2 bilsin. Gezi’ye her kesimden insanlar katıldı. Gezide taciz, tecavüz, cam kırma yok. Gezi’yi savunmak suçsa, o suçu bizde işledik. Bende 13 gün boyunca Taksim Meydanı’nda insanlara zarar gelmesin diye nöbet tuttum. Gezi suçsa, o suçu benimde işlediğimi söylemek isterim. Anadolu Kültür Derneği’yle beraber bir suç üretmeye çalışıyorlar. Bir faşizm egemen, Türkiye’de hukuk, demokrasi yok. Biz, o akademisyenlerle beraberiz, onların yanında, arkasındayız” değerlendirmesinde bulundu.